Çocuklarımıza, kardeşlerimize, yeğenlerimize seyrettirdiğimiz çizgi filmlerin konusuna dikkat ettik mi hiç? Beyinlerinin bom boş olduğu, her şeyi çok rahat bir şekilde kavradıkları o denemde böylesi filmlerle o masum yüreklere neler empoze edilir hiç düşündünüz mü?
Hıristiyan ve batı kültürünü pek çok çizgi filimde görmek mümkün. Zira o çizgi filmi oluşturanlar da Hıristiyanlardır. Haliyle kendi inançlarını ve kültürlerini filmlerde konu etmektedir. Bu çizgi filmlerde kiliselerde evlilik, cadılar bayramı, şükran günü, noel gibi konulara sıkça rastlamışızdır. Aslında onlar açısından ne kadar güzel bir durum bu. Çocuklarına öz değerlerini, inançlarını onların dikkatlerini çekecek bir biçimde yansıtıyorlar. Ancak Müslüman toplumları için bu hiç de iç açıcı bir hal değil.
Arkadaşım anlatmıştı;
Komşusunun 5 yaşlarındaki oğlunun odasında ellerini birleştirerek çenesine dayar vaziyette ‘Tanrım’ diyerek dua ettiğine şahit olmuş. Hemen yanına gidip yanlış yaptığını ve bizim dinimize göre nasıl dua etmesi gerektiğini söylemiş.
Sihir, büyü, cadı, peri, hayalet gibi kavramlar da çocuğun aklını karıştırmaya bire bir. Dayımın oğlu 10 yaşında olmasına rağmen bana sormuştu: “Biz de sihir yapabilir miyiz” diye. Çocuklar televizyonda yaşanılanları gerçek sanıyor. Film kavramını algılamak onlar için zor. Onun için filmleri izah etmek de pek de kolay değil. Buna binaen çocuklara bu tarz filmleri hiç seyrettirmemek lazım. Maalesef bizim tv. kanallarımızda bile dizi filimlerde böyle saçma sapan mevzularla çocukları dinden uzaklaştırıyorlar. Aslında bu diziler başta bahsettiğim çizgi filmlerden çok daha tehlikeli. Zira İslamiyetle bu saçmalıkları bütünleştiriyorlar. Ahirete gidip geri dönmeler, dini bayramlarda sihir yapmalar bunlardan bir kaçı…
Kendi kültürümüze, değerlerimize en önemlisi dinimize sahip çıkmıyor aksine batı kültürünü çocuklarımıza aşılıyoruz. O çok özendiğimiz Avrupa milletlerinin değerlerine, inançlarına olan bağlılıklarını neden örnek almıyoruz? Düşünün çok sevilen Çizgi film olan “şirinler” komünizmi (şirinler köyünde herkesin yetenekleri doğrultusunda belli görevleri olması; para kullanmamaları veya takas yapmamaları. Herkesin ihtiyacı olan şeyi gidip alması. Yani uyuklayan da tembel olan da, sakar olan da çalışmadan üretimden pay alması. Ayrıca şirinler de mülkiyetin olmaması) ve dinsizliği (şirinler köyünde bir ibadethanenin bulunmayışı, tanrı yerine doğa ana, iyilik perisi gibi şeylere sahip olmaları) yansıttığı için bazı Avrupa ülkelerinde yasaklanmıştır.
Onlar dinlerine, kültür ve değerlerine sahip çıkadursun biz çocuklarımızın seyrettiğine seyirci kalalım(!)
Hıristiyan ve batı kültürünü pek çok çizgi filimde görmek mümkün. Zira o çizgi filmi oluşturanlar da Hıristiyanlardır. Haliyle kendi inançlarını ve kültürlerini filmlerde konu etmektedir. Bu çizgi filmlerde kiliselerde evlilik, cadılar bayramı, şükran günü, noel gibi konulara sıkça rastlamışızdır. Aslında onlar açısından ne kadar güzel bir durum bu. Çocuklarına öz değerlerini, inançlarını onların dikkatlerini çekecek bir biçimde yansıtıyorlar. Ancak Müslüman toplumları için bu hiç de iç açıcı bir hal değil.
Arkadaşım anlatmıştı;
Komşusunun 5 yaşlarındaki oğlunun odasında ellerini birleştirerek çenesine dayar vaziyette ‘Tanrım’ diyerek dua ettiğine şahit olmuş. Hemen yanına gidip yanlış yaptığını ve bizim dinimize göre nasıl dua etmesi gerektiğini söylemiş.
Sihir, büyü, cadı, peri, hayalet gibi kavramlar da çocuğun aklını karıştırmaya bire bir. Dayımın oğlu 10 yaşında olmasına rağmen bana sormuştu: “Biz de sihir yapabilir miyiz” diye. Çocuklar televizyonda yaşanılanları gerçek sanıyor. Film kavramını algılamak onlar için zor. Onun için filmleri izah etmek de pek de kolay değil. Buna binaen çocuklara bu tarz filmleri hiç seyrettirmemek lazım. Maalesef bizim tv. kanallarımızda bile dizi filimlerde böyle saçma sapan mevzularla çocukları dinden uzaklaştırıyorlar. Aslında bu diziler başta bahsettiğim çizgi filmlerden çok daha tehlikeli. Zira İslamiyetle bu saçmalıkları bütünleştiriyorlar. Ahirete gidip geri dönmeler, dini bayramlarda sihir yapmalar bunlardan bir kaçı…
Kendi kültürümüze, değerlerimize en önemlisi dinimize sahip çıkmıyor aksine batı kültürünü çocuklarımıza aşılıyoruz. O çok özendiğimiz Avrupa milletlerinin değerlerine, inançlarına olan bağlılıklarını neden örnek almıyoruz? Düşünün çok sevilen Çizgi film olan “şirinler” komünizmi (şirinler köyünde herkesin yetenekleri doğrultusunda belli görevleri olması; para kullanmamaları veya takas yapmamaları. Herkesin ihtiyacı olan şeyi gidip alması. Yani uyuklayan da tembel olan da, sakar olan da çalışmadan üretimden pay alması. Ayrıca şirinler de mülkiyetin olmaması) ve dinsizliği (şirinler köyünde bir ibadethanenin bulunmayışı, tanrı yerine doğa ana, iyilik perisi gibi şeylere sahip olmaları) yansıttığı için bazı Avrupa ülkelerinde yasaklanmıştır.
Onlar dinlerine, kültür ve değerlerine sahip çıkadursun biz çocuklarımızın seyrettiğine seyirci kalalım(!)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder