12 Eylül 2008 Cuma

Hiç tanımadığınız bir bayan size tarif verirse şaşırmayın:)

Yukarıda görmüş olduğunuz tatlının fotoğrafını, tarif vermek için koymadım. Bu pasta ile ilgili küçük bir anı paylaşmak istedim.

Bizim evin yakınlarında bir kermes kuruldu. Açıldığından bu yana sürekli annem gider gider gelir. Eli de hiç boş dönmez maşallah. Bugün de bu pastanın cazibesine dayanamamış ve almış, eve doğru geliyormuş.

"Aceba buna ne koymuşlar da böyle kırmızı olmuş, tarifi nasıl? Bilsem de, ben de gün arkadaşlarıma yapsam" diyerek dalgın dalgın düşünüyor, bir taraftan da dökülmesin diye elindeki poşete bakınıyormuş. Kermesten epey ilerlemiş, köşeyi dönerken genç bir kızla çarpışmış.

Canım annem de hiç tanımadığı insanlarla bile sanki kırkyıldır tanışıyormuş gibi konuşur. Yine o samimi ifadeleriyle

"Ay afedersin canım, kusura bakma kermesten tatlı aldım da aceba içine ne koymuşlar diye düşünüyordum dalmışım" deyince genç kız da aynı samimiyetle

"Aaa bu gül tatlısının tarifini benim kardeşim biliyor" diyerek bir kaç adım ileriden yürüyen kardeşine seslenmiş

"Selmaaa bir gel hele" kardeşi yanına gelince durumu baştan izah etmiş ve

"Hani geçen gün pembe bir gül tatlısı yapmıştın ya Hacer teyze pek bir sevdiydi de tarif istediydi. O da küçük oğluna yapıp gönderdiydi ya hani. Hah işte bu abla o tatlının nasıl yapıldığını merak etmiş. De hele, bu nasıl yapılıyordu?" demiş. ( O kadar uzatacığına tatlıyı gösterse kız anlar zaten. Ay ne güldüm buraya ) Sağdan soldan kağıt, kalem bulmuş iki taş bir baş bir köşede tarifi yazmışlar. Pasta boyasının satıldığı dükkanı da bir güzel tarif etmişler. Tokalaşıp ayrılmışlar.

Annem elinde tarifle gelince ben de sandım kermestekiler verdi. Merakla tarifi okuyordum. Sonra annem durumu anlatınca.

"İşte bizim insanımız böyle. Heytt bee! Zaman-mekan tanımaz, can-ciğer olurlar iki dakkada. Ne yardım sever bir milletiz." deyip mutlandım.

Öyle ya hangi Amerikalı bunu yapar cidden?

Hiç yorum yok: